Bugün
etimoloji ve filolojinin coğrafyasına
bir göz atacağız.
Dünyanın bir çok dilinde "anlatılan mevzuyu anlamama"yı dile getiren deyimler mevcut..
Türkçe'de bu tür bir durumla karşı karşıya kaldığımızda; Türk Dil Kurumu'na göre
§ Fransız kalmak
1) anlatılan bir konuyu anlayamamak; 2) herhangi bir konudan uzak kalmak.
“Fransız kalmak” deyimini Türkçeye ünlü sosyalist düşünür Hikmet Kıvılcımlı kazandırdigi iddia edilmektedir.
Marksizm incelemelerinde ‘üç kaynak’ olarak adlandırdığı İngiliz ekonomi politiği, Fransız sosyalizmi ve Alman felsefesi üzerinde duran Kıvılcımlı, Türkiye sol hareketleri üzerine bir değerlendirmesinde “devrimci pratiğe önem vermek ve teoriyi ihmal etmek” anlamında “Fransızca konuşmak” ifadelerini kullanmıştı. Kıvılcımlı’nın Türk solunun teoriye aldırış etmemesini vurgulamak için de “Fransız kalmak” deyimini kullandı.(Kaynak: http://t24.com.tr/haber/fransiz-kalmak-deyimi-nereden-geliyor,139126)
§ anladımsa arap olayım
tkz. hiçbir şey anlamadım anlamında kullanılan bir söz.
deyimlerini kullanıyoruz.
Şimdi de diğer milletler hangi milletlerin adını kullanarak "anlamadıklarını" dile getiriyor, bir göz atalım:
İngilizce'de "That's Greek to me." deyimi kullanılmakta.
Norveçliler de aynı şekilde "Det er helt gresk for meg." deyimini kullanıyor.
Diğer bir İskandinav ülkesi İsveç'te de "Det är rena grekiskan." "That is Greek to me" manasında kullanılıyor.
Bu deyimlerde ön plana çıkan husus Yunan Alfabesinin, Latin alfabesinden farklılığı...
Avrupa'nın diğer bir çok dilinde "Çince ve Çin" mefhumu kullanılarak bu durum ifade edilmektedir.
Çin coğrafyasının çok uzaklarda olması ve de dilin kendisinin çok zor öğrenilebilir oluşu, böylesine deyimlerin oluşmasında katkısı olduğu düşünülmekte..
Arnavutça "Mos fol kinezce"
Arapça ".يتحدث باللغة الصينية"
Bulgarca "Все едно ми говориш на китайски."
Felemenkce "Dat iş Chinees voor mij."
Fransızca "C'est du chinois."
Almanca "Spreche ich chinesisch?"
Yunanca "Αυτά μου φαίνονται κινέζικα."
Macarca "Ez nekem kínai."
Letonca "Tā man ir ķīniešu ābece"
Rumence "Parcă e chineză."
İspanyolca "Está en chino"
Ibranice "זה סינית בשבילי"
Peki Çinliler bu konuda ne düşünüyor?
聽起來像鳥語。/ 听起来像鸟语。 : Bu söylenen Kuşların dilinde
這是鬼畫符嗎?/这是鬼画符吗? : Bu yazılan Hayaletlerin sözü
demek suretiyle bilinmezliklere atıf yapıyorlar.
Bir çok Slav dilinde de "İspanyolca" metaforu kullanılıyor. Örneğin;
Hırvatça "To su za mene španska sela."
Çekçe "To je pro mě španělská vesnice."
Makedonca "За мене тоа е шпанско село"
Sırpça "То су за мене шпанска села."
Slovakça "To je pre mňa španielska dedina."
Slovence "To mi je španska vas"
ve son olarak
Mevzuya TÜRK kalanlar var mı?
elbette var!
Kıbrıslı Rumlar : Εν τούρτζικα που μιλάς; "Sen Türkçe mi konuşuyorsun?" deyimi ile,
İtalyanca'nın Venedik lehçesinde : Par mı xe turco. "Bu bana çok Türkçe.." deyimi ile
Türkçe'ye "anlaşılmazlık" göndermesinde bulunmaktadır.