Yeni bir çalışmaya göre astronomların düşündüğünden daha çok
sayıda dünya dışı gezegende hayat olabilir.
Araştırmacıların yeni geliştirdiği
“Habitable Zone Gallery – Yaşanabilir Bölge Galerisi” adlı çevrimiçi araç yıldızlarından tam da suyun
var olabileceği bölgede bulunan tüm Dünya Dışı Gezegen Sistemlerini gözlemliyor
ve tespit ediyor. Ama bilim insanları her zaman Dünya-benzeri bir yaşam için,
yörüngeleri tam olarak yaşanabilir bölgenin ortasından geçen gezegenlere umutlarını
bağlamak zorunda olmayabilirler.
Çok sayıda dünya dışı gezegenin aşırı eliptik ve alışılmışın
dışında yörüngelere sahip olduğunu belirten bilim insanları, bu tür
gezegenlerin kısa sürelerle elverişli yaşam koşullarına sahip olabileceklerini söylüyor.
Ayrıca Dünya’daki araştırmalar da canlıların sıcak ve soğuk ya da kuru ve nemli
koşullar arasındaki ani dönüşümler esnasında hayatta kalabileceğini gösteriyor.
NASA’ya bağlı Exoplanet Science Institute’den başyazar Stephen
Kane bir demecinde, bazı organizmaların soğuk şartlar altında metabolizmalarını
sıfırlayarak çok uzun süreler hayatta kalabileceklerini belirtiyor. Yine bazı
canlıların da aşırı sıcak ortamlara dayanabileceklerini ekleyen yazar
gerçekleştirdikleri çalışmalarda dünya kökenli sporların, bakterilerin ve
likenlerin hem Dünya’nın hem de Uzay’ın ağır koşullarında hayatta
kalabildiklerini gözlemlediklerini söylüyor. [http://www.livescience.com/13377-extremophiles-world-weirdest-life.html]
Büyük organizmalar için elverişli şartlar barındırmasa dahi Dünya
dışı gezegenler olası daha küçük ve basit yaşam formları barındırıyor olabilir.
Zira Dünyamızın hayatın oluşmaya başladığı erken dönemlerinde insanoğlu
yaşamayı başaramazdı.
Başyazar Kane, Dünyadaki yaşamın gezegenimizin bugünden daha ağır
şartlar altındaki çok erken safhalarında geliştiğini söylüyor.
Yaşama ev sahipliği yapma potansiyeline sahip birçok dünya, gezegen
değil de kendi güneş sistemimizdeki Jüpiter ve Satürn gibi gaz devlerinin
uydusu olabilir.
Stephen Kane, çok sayıda dev gezegen olduğunu ve bu gezegenlerin
de yine çok sayıda uydusu olduğunu, bu uyduların pekâlâ yaşanabilir bölgede
bulunabileceklerini belirtiyor. Başyazarın dikkat çektiği bir başka husus da
mevzubahis gezegen ya da uydularının atmosferi hakkında detaylı bilgiye sahip olmamızdan
dolayı yaşanabilir olmaları hakkında net bilgi elde edilmesinin zor olmasıdır. Örneğin
hem Dünya hem de Venüs sera etkisine sahip olmasına karşın Venüs’ün yoğun
atmosferi yüzeyde kurşunu eritmeye yetecek kadar yüksek sıcaklıklara sebep
oluyor.
Tüm bunlara rağmen yen araştırmalar galaksi boyunca çok sayıda
yaşanabilir dünya olduğunu öne sürüyor. Başyazr Stephen Kane ve eş-yazar Dawn
Gellino, “ the Exoplanet Science Institute” çatısı altında keşfedilmiş dünya
dışı gezegen sistemlerinde ekstremofil yaşam türü adayları tespit etmeye
çalışıyor.
Bu çalışma Astrobiology Dergisinde yayımlandı. “The Habitable Zone
Gallery” www.hzgallery.org
adresinden de erişilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Peki siz ne düşünüyorsunuz ??